12 Mart 1971’de, “muhtıra olarak adlandırılan ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) en üst komuta kademesinden Genelkurmay Başkanı ve üç kuvvet komutanı tarafından bir askeri darbe gerçekleştirildi.
Darbeden üç gün önce 9 Mart’ta, TSK içindeki bir başka klik tarafından bir başka darbe tasarlanmış, ancak söz konusu cuntacı ekibe sızan MİT’çiler Mahir Kaynak ve Mehmet Eymür’ün hazırladığı rapor nedeniyle “9 Mart Darbesi” girişim aşamasında kalarak başarısız olmuştu.
12 Mart Darbesi’ni gerçekleştiren ekibin içinde yer alan Genelkurmay Başkanı Memduh Tağmaç ve İstanbul 1. Ordu Komutanı Faik Türün’e, Kaynak ve Eymür’den gelen rapor sonrası harekete geçilmiş ve TRT haber bültenlerinden okunan “muhtıra/uyarı” metninin ardından Süleyman Demirel başbakanlığındaki Adalet Partisi(AP) hükümeti düşürülmüştü.
12 Eylül 1280’den farklı olarak siyasi partilerin ve parlamentonun kapatılmadığı 12 Mart Darbesi’nin hedefinde asıl olarak ise, 1968-71 devrimci öğrenci gençlik hareketleri ve 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişi gibi toplumsal mücadelelerde görünürlüğü artan devrimciler oldu. Darbe sonrası 26 Nisan’da ilan edilen sıkıyönetim ile birlikte devlet, İbrahim Kaypakkaya, Deniz Gezmiş ve Mahir Çayan’ın yaşamını yitirdiği, idam, işkence ile katletme ve infaz politikalarını gerçekleştirdi.