Rusya ile Ukrayna arasında 24 Şubat 2022’de başlayan savaş sonrası, Putin rejiminin savaş politikalarına karşı mücadele eden çok sayıda savaş karşıtı tutuklanmıştı. Rusya Federasyonu istihbarat servisi ve kolluk güçleri tarafından gözaltına alınıp işkence görmemek ve tutsak düşmemek için ise binlerce savaş karşıtı, politik göçmen olarak Türkiye’nin de aralarında bulunduğu ülkelere geçtiler. Bu politik göçmenlerden biri olan savaş karşıtı eylemci/feminist Anastasiia Emelianova, geçtiğimiz günlerde Erzurum’da erkek şiddeti sonucu gerçekleştiği muhtemel olan bir cinayetle yaşamını yitirdi. Yeryüzü Postası’nda yer alan habere göre, Anastasiia 20 Eylül’de Erzurum’da erkek arkadaşı ile birlikte yaşadığı evde ölü bulundu. Kesici bir maddeyle yaralanmaya bağlı kan kaybı nedeniyle yaşamını...
Kurye Hakları Derneği Moto-Kuryelerin Deprem Bölgesindeki Dayanışma Faaliyetini Raporlaştırdı
Kurye Hakları Derneği, 6 Şubat Depremleri sonrası, deprem bölgesinde arama kurtarma, yardım ve dayanışma çalışmalarına katılan bini aşkın moto – kuryenin deneyimlerini raporlaştırdı. Deprem Bölgesindeki Gönüllü Kuryelerin Deneyimleri Raporu’nda 7 Şubat itibarıyla deprem bölgesindeki 1.5 aylık dayanışma faaliyeti deneyimleri derlendi. Deprem bölgesine bireysel olarak giden 15 ilden 30 moto- kuryeyle görüşmeler gerçekleştirildi. Rapor, deprem bölgelerinde arama kurtarma, yardım ve dayanışma çalışmalarına katılan bini aşkın moto -kuryenin olası depremlere dair önerilerini de içeriyor. Kurye Hakları Derneği gönüllülerinin hazırladığı rapor, derneğin web sitesinden okunabilir ve indirilebilir.
Sezgin Tanrıkulu’na 58 Kuruluş ve Platformdan Destek: “Sezgin Tanrıkulu Yalnız Değildir”
TSK’nin 26 Mart 1994’te Şırnak’ın Kuşkonar ve Koçağılı köyleri başta olmak üzere, 12 Eylül 1980 Darbesi ve 28 Aralık 2011 Roboski Katliamı gibi tarihsel kavşaklar ve katliamlardaki, AYM ve AİHM tarafından da hüküm altına alınan failliklerini dile getiren insan hakları savunucusu avukat Sezgin Tanrıkulu için 58 kuruluş ve platform destek açıklaması yaptı. Metinde Sezgin Tanrıkulu’nun, yargı kararlarıyla kanıtlanmış gerçekleri dile getirmesinin iktidar tarafından “orduya dil uzatmak” olarak nitelendirildiği belirtildi. Sezgin Tanrıkulu halen Diyarbakır’dan parlamento üyesi olduğu CHP tarafından da hedef alınmış, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, Tanrıkulu’nun tarihsel gerçekler bağlamında faiiliğini ortaya koyduğu TSK’nin “göz bebekleri” olduğunu söylemişti. Parti Sözcüsü Faik...
“Muhteşem Devlet Örgütlenmesinden*” Bir Yağmacı Profili
Geçtiğimiz mayıs ayında gerçekleşen seçimlerle rejim değişikliği tahkimatında önemli bir mesafe kaydeden AKP’nin siyasi geleneğini dayandırdığı Demokrat Parti’nin, “yükselen yıldız” olmaktan çıkmaya başladığı 1955 yılında Türkiye, “Kıbrıs sorunu” gibi bir gündemle meşguldü. Kıbrıs’ın eski sömürgeci devletleri Osmanlı İmparatorluğu ardılı Türkiye, Birleşik Krallık ve vesayetçi/sömürgeci olmaya aday Yunanistan arasında yaşanan sorun, Türkiye’de ekonomik kriz eşiğindeki Demokrat Parti iktidarı için şovenist bir kullanışlılığa sahipti. 1954’te kurulan Kıbrıs Türktür Cemiyeti, dönemin başbakanı Adnan Menderes tarafından açıkça desteklenirken, cemiyet Kıbrıs sorununu iktidarın istediği biçimde “millileştirerek” adanın tamamının Türkiye’ye bağlanmasını talep eden “Ya Taksim Ya Ölüm” mitingleri gerçekleştiriyordu. Siyasi iktidarın Kıbrıs Türktür Cemiyeti eliyle yürüttüğü...
Askeri Şirket Wagner’in Kurucusu Prigojin’in de İçinde Olduğu Uçak Moskova Yakınlarında Düştü
Bir dönem Putin’e yakınlığıyla bilinen, ancak 24 Haziran’da Rusya ordu yönetimi ile gerilim yaşayan askeri şirket Wagner’in kurucusu Yevgeniy Prigojin’in, Moskova’nın kuzeyinde düşen uçakta öldüğü açıklandı. Wagner grubu, Kremlin’i uçağı düşürmek ve Prigojin’e suikast düzenlemekle suçluyor. Moskova ise olayla ilgili resmi soruşturma açıldığını duyurmanın dışında henüz başka bir açıklamada bulunmadı. Ülkesinin Prigojin’in öldüğü açıklanan olayla bağlantısı bulunmadığını belirten Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ise “Herkes kimin bu olayla ilgisi olduğunu biliyor” şeklinde, Kremlin’i işaret ettiği düşünülen bir yorumda bulundu. Wagner’in Orta Afrika’dan Suriye’ye ve son olarak da Ukrayna’da 24 Haziran’daki gerilime kadar Putin rejiminin proxy gücü olarak çatışma alanlarında aktif olarak...
Siyasi İktidardan Fırsat Eşitliği ve Pozitif Ayrımcılığa Liyakatsizlik Ayarı
YKS’de 35 yaş üstü kadın kontenjanından adaylar akademik yeterliliğe sahip olmadan üniversitelere yerleştiriliyor. Söz konusu yerleştirmeler siyasi iktidarın sıklıkla başvurduğu liyakatsizlik yöntemiyle yapılırken, deprem bölgesinden sınava girenlere herhangi bir kontenjan da açılmadı. BirGün Gazetesi’nden Kayhan Ayhan’ın haberine göre söz konusu “pozitif ayrımcılık” kontenjanıyla ÖSYM’nin paylaştığı verilerde ortaya çıkan yerleştirmelerde, en düşük 511 puanla alım yapan Boğaziçi Üniversitesi’nde Fizik bölümüne 166 puanla, taban puanı 498 olan Kimya bölümüne 166 puanla, 515 taban puana sahip olan Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümüne 195 puanla ODTÜ’de ise 495 taban puanla alım yapan Fizik bölümüne 190 puanla, 488 taban puanla alım yapan İktisat bölümüne de 194...
Devletin, Haklarında Arama Kararı Çıkararak Firari Konumuna Getirdiği Barış Anneleri Trafik Kazasında Yaşamını Yitirdi
Hakkari’nin merkez ve ilçelerinde Barış Anneleri’nin de aralarında bulunduğu 23 kişi 15 Ağustos’ta yapılan ev baskınlarında gözaltına alınmıştı. Evlerinde olmadıkları gerekçesiyle “firari sıfatıyla” haklarında arama kararı çıkarılan ve savcılık ifadesi için Van’a gelen Barış Anneleri Adalet Safalı, Perihan Akçelik ile avukatları Erdal Safalı ve Perihan Akçelik’in oğlu Cihan Akçelik savcılığın yerinde olmaması üzerine Yüksekova’ya dönüş yoluna çıktı. Yüksekova-Van karayolunda araçlarının kaza yapması sonucu Barış Anneleri Adalet Safalı ve Perihan Akçelik ile ağır yaralanan Cihan Akçelik yaşamını yitirdi. Kaza sonrası HDP Genel Merkezi’nin sosyal medya hesaplarından yapılan açıklamada Erdoğan’ın 2009 Habur Süreci’nde sarf ettiği “Analar ağlamasın” sözüne atfen ” ‘anneler ağlamasın’...
Kara Enternasyonal’in 150. Yılında St. Imier’de Anti-Otoriter ve Anarşist Buluşma
“Bu kadar geniş bir katılımın böyle bir program içinde mekânıyla, hizmetiyle örgütlenmesi ve tökezlemeden işlemesi takdir edilmelidir. Bunun yanında burayı festival havasına büründüren üretim ve paylaşımla, buraya tarihi karakterini kazandıran mücadele deneyimini birbiriyle bütünleştirecek bir sosyal etkileşimin eksik kaldığını düşünüyorum.” Araştırmacı Yağız Alp Tangün’ün, Kara Enternasyonal’in 150. yıldönümünde St. Imier’deki buluşmanın detaylarını ve kişisel izlenimlerini gün gün aktardığı ve ilk olarak Punctum Dergi’de yayımlanan yazısını sizlerle paylaşıyoruz. 150 yıl önce başlayan bir geleneğin devamı olarak İsviçre’nin St. Imier kasabasında düzenlenecek anti-otoriter buluşmanın çağrısını aylar önce duymuştum. 1872 Eylül ayında I. Enternasyonal’in Lahey Kongresi’nden Marx ve Engels tarafından kapı dışarı edilen...