Suudi Arabistan İstanbul Başkonsolosluğu’na 2 Ekim 2018’de girdikten sonra bir daha kendisinden haber alınamayan ve daha sonra öldürüldüğü ortaya çıkan gazeteci 26 sanıklı Cemal Kaşıkçı davasının savcısı, Suudi Arabistan Başsavcılığı’nın talebi üzerine yargılamayı durdurma kararı vererek yargılamanın Suudi Arabistan adli makamlarına devrinin sağlanmasını talep etti. Mahkeme ise, yargılamanın Suudi Arabistan’a devrinin sağlanması konusunda Adalet Bakanlığı’na görüş sorulmasına karar verdi. Bu karara ise Adalet Bakanı Bekir Bozdağ çok hızlı bir şekilde Cemal Kaşıkçı davasının Suudi Arabistan’a nakli talebine bakanlık olarak olumlu yanıt verecekleri yanıtını verdi.
Duruşma savcısı esas hakkındaki mütalaasında, Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesine ilişkin 26 sanık hakkında dava açılmışsa da Suudi Arabistan Başsavcılığı tarafından gönderilen 13 Mart 2022 tarihli yazıda, yargılamanın Suudi Arabistan’a devredilmesi, sanıklar hakkında çıkartılan kırmızı bülten kararlarının kaldırılmasının talep edildiğini belirtti.
AKP iktidarının yeni dış politika “doktrini” Sorunsuz Çember paralelinde Mısır, İsrail, Birleşik Arap Emirlikleri ile yürütülen “yumuşama politikasının” bir benzerinin de Suudi Arabistan ile başlatılması bekleniyordu. Bu nedenle AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gerçekleştirmesi beklenen Suudi Arabistan seyahatinin, Cemal Kaşıkçı dosyasında verilecek taviz karşılığında hayata geçebileceği, sızdırılan bilgiler arasındaydı.
ABD yönetimine yakın Washington Post yazarı kimliğiyle de bilinen Cemal Kaşıkçı, 2017’de Muhammed bin Salman tarafından gerçekleştirilen “saray darbesiyle” etkisiz hale getirilen Suud Hanedanı mensuplarından Suudi Arabistan istihbarat servisinin eski şefi Türki bin Faysal’ın danışmanlığını da yapmıştı.