Kazakistan’da doğal gaz zammının ardından başlayan ve hükümetin düşmesini sağlayan eylemler devam ederken, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü’nün (KGAÖ) ülkeye asker gönderme kararı aldığı belirtiliyor.
Kazakistan Devlet Başkanı Cömert Tokayev, dün Rusya, Ermenistan, Belarus, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan’ın üyesi olduğu KGAÖ’den, ‘yabancı ülkelerde eğitim almış çetelerin saldırılarını’ gerekçesiyle yardım talep etmişti. Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan da, KGAÖ’nün bu talep üzerine Kazakistan’a barış gücü göndermeye karar verdiğini açıkladı.
Rusya parlamentosunun alt kanadı Duma’da Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) Komitesi Başkanı ve Komünist Parti vekili Leonid Kalaşnikov Interfax’a yaptığı açıklamada, KGAÖ güçlerinin ‘Kazakistan gerekli gördüğü sürece’ kalacağını ve ülkenin altyapısını korumakla görevli olacağını söyledi.
Öte yandan en şiddetli çatışmaların yaşandığı Almaty’da göstericilerin toplandığı meydanda sabah saatlerinde askerlerin saldırısının yaşandığı, zırhlı araçlar ve onlarca askerle yapılan saldırı sırasında silah sesleri duyulduğu öğrenildi. Kazakistan Emniyet Müdürlüğü Sözcüsü Saltanat Azırbek, Haber-24 kanalına yaptığı açıklamada, dün gece kolluk güçleri ve eylemciler arasında yaşanan “çatışmalarda” eylemcinin yaşamını yitirdiğini açıkladı. Azırbek bu sözleriyle katliamı itiraf ederken, “Bunların kimlikleri belirleniyor” diye konuştu.
Gazete Duvar’ın Reuters ajansından aktardığına göre, Janaözen kentindeki eylemcilerden 55 yaşındaki Zauresh Shekenova, eylemcilerin öfkesinin ülkeyi 1990-2019 arasında yöneten Nursultan Nazarbayev dönemine uzandığını belirterek, “Nazarbayev ve ailesi bankacılıktan yollara ve doğalgaza kadar tüm sektörlerde tekel oluşturdu. Bu protestolar yolsuzlukla ilgili. Her şey gaz fiyatlarındaki zamla başladı ama protestoların asıl sebebi insanların yaşam koşulları, yüksek fiyatlar, işsizlik, yolsuzluk.” diye konuştu.
BirGün gazetesinden İbrahim Varlı’ya değerlendirmelerde bulunan Moskova Devlet Üniversitesi’nden akademisyen Doç. Dr. İkbal Dürre de, günlerdir süren eylemlerin buzdağının sadece görünen yüzü olduğunu belirterek, dinmeyen öfkenin arka planında siyasi erke olan hoşnutsuzluğun olduğunu söyledi. Halkın sadece artan fiyatlara, zamlara ve ekonomik kötü gidişe karşı çıkmadığını aynı zamanda yönetime karşı da sokaklara çıktığını vurgulayan Dürre, asıl meselenin halkın yönetime karşı olan genel memnuniyetsizliği olduğunu kaydetti. Dürre, Kazakistan’da dönem dönem böyle protestoların olduğunu hatırlatarak, 2011 yılında Janaözen’de kolluk güçlerinin saldırısı sonucu çok sayıda protestocunun yaşamını yitirdiğini söyledi.
Orta Asya ve Rusya uzmanı Doç. Dr. Hakan Güneş de Medyascope’dan Senem Görür’e yaptığı değerlendirmede ülkedeki eylemlerin “uluslararası güçlerin işin içinde olduğu” bir komplo değil, halk hareketi olduğunu belirtti. Muhalefetin hileli seçimlerle bastırıldığı otoriter bir yönetimin işbaşında olduğunu söyleyen Güneş, Kazakistan’ın Orta Asya’nın en zengin ülkesi olmasının da söz konusu gösterileri “şaşırtıcı” kıldığını söyledi.