Gezi Parkı Davası’nın bugün görülen duruşmasında, bin 634 gündür hapishanede tutulan Anadolu Kültür Yönetim Kurulu Başkanı ve Osman Kavala’nın da aralarında bulunduğu 9 kişi, esas hakkındaki mütalaaya karşı son savunmalarını yaptı. Artı Gerçek’te Yağmur Kaya’nın haberine göre mütalaada, Çiğdem Mater, Ali Hakan Altınay, Mine Özerden, Can Atalay, Tayfun Kahraman ve Yiğit Ali Ekmekçi hakkında darbeye teşebbüs suçunu “yardım eden sıfatıyla” işledikleri gerekçesiyle 20 yıla kadar hapis cezası istendi.
Mütalaada ayrıca yurt dışında bulunan Henri Barkey, Pınar Öğün, Can Dündar, Gökçe Yılmaz, Handan Meltem Arıkan, Hanzade Hikmet Germiyanoğlu, Mehmet Ali Alabora, Yiğit Aksakoğlu ve İnanç Ekmekçi hakkındaki dosyanın ayrılması talep edildi. Karar çıkması beklenen duruşma Mahkeme Başkanı Mesut Özdemir tarafından 25 Nisan Pazartesi günü devam edilmek üzere bitirildi.
Duruşmada savcı, 4 Mart tarihinde açıklanan mütalaa ile davanın tek tutuklusu Anadolu Kültür Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kavala ve Mimarlar Odası ÇED Danışma Kurulu Sekreteri Yüksek Mimar Mücella Yapıcı’nın ‘Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs’ suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılmasını istedi.
Savunmasını yapan Mücella Yapıcı, “Arkadaşlarım ve Gezi’ye katılan milyonlarca yurttaştan biri olarak bir şeyler söyleyeceğim. Niyetinizi ve korkularınızı biliyor ve bu beyhude çabaları reddediyorum. Çünkü bizler Gezi’yi yaşadık ve biliyoruz. Gezi direnişi bu ülke tarihinin en demokratik, yaratıcı, eşitlikçi ve en kapsayıcı barışçıl kitlesel hareketidir. Birlikte konuşup karar vermenin, yaşamın her türlüsüne sahip çıkmanın duvar yazısı olmuştur. Zira bu iddianameler ve ithamlar bir zümrenin eseriyken, o gerçekliğin şahidi milyonlardır. Gezi Direnişi’ni suçla, terörle, darbeyle, kalkışmayla anılan bir eyleme dönüştürme çabası hiçbir delile, tanıklığa ya da başkaca bir somut gerçekliğe dayanmıyor” dedi.
Suçlamaların temelsiz bir yorumdan ibaret olduğunu söyleyen Yapıcı, “Siz de biliyorsunuz çünkü dersini gördüğünüz hukukun kabul edebileceği tek bir delil, ispat bulamadınız, yaratamadınız da. Gezi Direnişi’nin demokratik hak ve ifade özgürlüğü çerçevesinde son derece meşru ve anayasal bir zeminde gerçekleştiği hakikatin ta kendisi” ifadelerini kullandı.
Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde görülen durşma öncesi gerçekleştirilen basın açıklamasını Mimarlar Odası Başkanı Esin Köymen okudu: