Şebinkarahisar’da Doğa Katliamı

18 Kasım günü Giresun’un Şebinkarahisar ilçesinin Yedikardeş Köyü yakınlarında Yıldızlar Holding’e bağlı Nesko Madencilik’e ait bakır-çinko-kurşun madeninin atıklarının depolandığı havuz patlamış ve en az siyanür kadar tehlikeli yaklaşık 4500 ton atık madde bölgedeki tarım alanlarına yayılarak çevreye büyük hasar vermişti. Derelere karışan atıklar Kılıçkaya Barajı’na kadar ulaşmış ve köylülerin bağ ve bahçelerinde ciddi tahribata neden olmuştu.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı patlamadan 16 gün sonra şirkete “en üst sınır” olan 12 milyon 71 bin 949 lira para cezası keserek şirketin faaliyetlerini sonlandırdı. Bölgede daha önce de yine Nesko Madencilik’e ait maden ocaklarında benzer felaketler meydana gelmişti. 2018’de derelere sızan atıklar nedeniyle balık ölümleri ve zehirlenmeler olmuş, 2020’de ise atık borusu patlamıştı. Buna karşılık bakanlık ise yalnızca para cezası vermekle yetinmişti.

Hükümet “heyelan sonucu sızıntı” diyerek felaketin üstünü örtmeye çalışıyor ve doğa katliamını iş kazası olarak değerlendiriyor. Öte yandan, konuya ilişkin konuşan CHP Giresun milletvekili Necati Tığlı, şirkete kesilen para cezasının atık maddeler yüzünden bağ ve bahçeleri zarar gören köylülere ve şirket kapandığı için işsiz kalan 300 işçiye verilmesi gerektiğini söyledi. Yaratılan tahribatın ne boyutta olduğunun da açıklanması gerektiğini söyleyen milletvekili, daha büyük bir tahribat ortaya çıkmadan tedbir alınması gerektiğine dikkat çekti.

Kılıçkaya Barajı aynı zamanda tarım ve hayvancılık açısından önemli bir bölge olan Tokat Reşadiye-Niksar-Erbaa ovalarını besleyen Kelkit Çayı’na bağlı. Şebinkarahisar’daki doğa katliamına yönelik tedbir alınmazsa bu bölgedeki tarımsal sulama ve içme suyu kaynakları da zarar görecek.

11 Aralık’ta da Tokat’ın Erbaa ilçesinin Kale Köyü’nde Tokat-Amasya Çevre Platformları basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada, şirketin herhangi bir kimyasal kirliliğe neden olmadığı ve halk sağlığı için tehdit oluşturmadığına yönelik ÇED raporlarının asılsız olduğu ve sülfirik asit ve kostik gibi zehirli kimyasalların kullanıldığı vurgulandı. Nesko Madencilik’in bugüne kadar “ÇED gerekli değildir.” kararlarıyla yol aldığını belirten platform temsilcileri, Tokat ve Amasya çevresindeki madencilik ruhsatlarının iptalini ve bölgedeki bakır madeni projesinin sonlandırılmasını talep ediyor. “Karadeniz’in üstü altından değerlidir! Yeşilırmak, Kelkit Irmağı can suyumuzdur, zehir akmasın!” diyerek açıklamasını sonlandıran platform, konunun takipçisi olduğunu belirtti.