Ekonomik krizin artan şiddeti, iktidarı mali kaynaklar konusunda yeni alternatifler aramaya yöneltiyor. Bu “arayışlar” kapsamında ise AKP, bir süre öncesine dek, farklı başlıklarda gerilim yaşadığı devletlerle bir dizi taviz sonucu, yeni açılımlar yaratmayı amaçlıyor. Geçtiğimiz yıl sonlarında Birleşik Arap Emirlikleri’nden (BAE) “Abu Dabi Veliaht Prensi Şeyh Muhammed bin Zayed el Nahyan’ın Ankara’yı ziyaret etmesinden sonra, milyarlarca dolarlık yatırım sözü verildiği, bunun karşılığında da AKP’den Müslüman Kardeşler’e dair politikalarından geri adım atmasını istediği iddiaları gündeme gelmişti.
Benzer bir “yumuşama” sürecinin de Suudi Arabistan ile yaşanması gündemde. Erdoğan’ın Suudi Arabistan ile görüşme konusunda istekli olduğu biliniyor. Olası görüşme için Erdoğan’a dün de Türkiye İhracatçılar Meclisi toplantısı çıkışı, bir ihracatçı “Suudi Arabistan’ın ihracat çözümünü de bekliyorum. Söz veriyorum 30 milyon doları, ben de kendi adıma mücadele edeceğim” demiş, Erdoğan da karşılığında, “Tamam da dur bakalım. Şu anda Şubat’ta beni bekliyor. Söz verdi, ben de Şubat ayında Suudi Arabistan’a ziyaretimi yapacağım” ifadelerini kullanmıştı.
BAE ile benzer biçimde Müslüman Kardeşler’in yanı sıra, Kaşıkçı cinayeti başlığında da gerilimlerin yaşandığı Riyad ile görüşmek için, Katar yönetiminin arabuluculuk yaptığını aktaran Wall Street Journal (WSJ) gazetesi sayfalarında, olası ziyaretin arka planına dair bir analize yer verdi. Gazete, Ankara ile Riyad arasındaki yumuşama girişimlerine dair daha önce de “Katar’ın Suudi Arabistan ve Türkiye’yi bir araya getirme çabalarını yakından bilen kişiler, daha önce görüşmesi hayal bile edilemeyen Selman ve Erdoğan’ın görüşmesi için uğraştığını söyledi. Bu durum da bölgeyi yıllarca bölen gerilimde bir çözüme ulaşılabileceğinin sinyali oldu” yorumunu yapmıştı. WSJ’nin yeni yayınladığı analizde ise, ziyaretin Riyad tarafından henüz resmen teyit edilmediğine dikkat çekilerek, Veliaht Prens Muhammed Bin Salman’ın Erdoğan’dan “Kaşıkçı cinayetine bir daha hiç değinmeyeceğine ve iktidar medyasının da bu konuyu irdelemeye son vereceğine dair söz istediği” öne sürüldü.
Yazıda, Erdoğan’ın geçen ayki ziyareti sırasında Katarlı yetkililerin iki ismi buluşturma girişimlerinin başarısız olduğu da aktarıldı. WSJ analiz yazısında şu yorumlara yer verildi:
“Erdoğan açısından buradaki aritmetik jeopolitikten çok parayla ilgili olabilir. Türkiye bir döviz krizinin pençesindeyken, Erdoğan bir süredir yeni ekonomik cankurtaranlar arayışında. Abu Dabi Veliaht Prensi Şeyh Muhammed bin Zayed el Nahyan’ın Ankara’yı ziyaret etmesinden sonra Birleşik Arap Emirlikleri’nden yetkililer milyarlarca dolarlık yatırım sözü verdi. Riyad’la görüşmeler de Suudi Arabistan’ın Türk mallarına yaklaşık bir yıldır uyguladığı gayrı resmi boykotu sonlandırabilir. “