Avukat Zeycan Balcı’ya Yapılan İşkence Duruşması Yarın

30 Mart 2016’da Çağdaş Hukukçular Derneği’yle ilgili İstanbul Adliyesi’nde görülecek bir dava öncesi yapılmak istenen basın açıklamasına polis saldırmış ve Avukat Zeycan Balcı bu saldırı sonrası belim kırılarak, Adli Tıp Raporu ile %24 sakat kalmıştı. İşkencesi polisin hakim karşısına çıkacağı dava Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde, İstanbul 22. Asliye Ceza Mahkemesi’nde saat 10:00’da görülecek. Balcı, sosyal medya hesabından yarınki duruşmayı duyurdu.

Soy ismi harf kodlama yöntemiyle gizlenen Murat adlı işkenceci polis, 3.5 yıl boyunca duruşmalar çıkarılmamıştı. Zeycan Balcı 1 Aralık 2019’daki suruşmayı yine sosyal medya hesabından şöyle duyurmuştu:
Zeycan Balcı 30 Mart 2016’da yaşadığı polis işkencesini ve sonrasında yaşadığı fiziksel sağlık problemlerini Gazete Duvar’dan Filiz Gazi’ye şu sözlerle aktarmıştı:

30 Mart 2016’da Çağdaş Hukukçular Derneği’yle ilgili bir dava vardı. Basın açıklaması olacaktı. Ben açıklamaya en son gelmiş olduğum için polislere en yakın noktadan girmiş oldum. Arkadaşlar oturuyordu, ben de oturdum. Birkaç dakika sonra polisler ittirmeye başladı. O hengamede doğrulamadım. Kalkanlı olmayan bir polis tekmelemeye başladı. Zannediyorum 30- 40 defa vurdu. Çok sistematik vurdu, Çevik Kuvvet’in ayakkabılarında demirler olur, bilirsiniz… Bağırmamla birlikte hepsi birden çekildi. Kalkamadığımı anlayınca bütün ekip gitti, yerine başka bir ekip geldi.

Sonrasında ambulansı takip ettiler. Okmeydanı Devlet Hastanesi’ne gidiyorduk ki ambulans görevlilerine telefon geldi. ‘Onu Şişli Etfal’e götürün’ denilmiş. Çünkü polisler Şişli Etfal’den yaralandık diye rapor almışlardı. Orada daha rahat rapora müdahale edeceklerini düşündüler.

Belimdeki kırık için çelik korse taktılar. ‘Yapacak hiçbir şey yok, müdahale etmek seni sakat bırakmak demek olur’ dediler. Omurilikteki iki kemik kırılmış ve kasa saplanmış. Tekerlekli sandalye ile eve döndüm. 1 aya yakın yattım, kalkamadım. Fizik tedavi görmediğimde, plates yapmadığımda artarak ilerleyen bir bel ağrım var.

Önceden her yere giderdim, çok rahat çalışırdım, saatlerce araba kullanırdım. Şimdi her şeyi kısa sürede bitirmek zorundayım. Çocuklarımı hiç kucağıma alamadım o günden sonra. Uzun süre ayakta duramıyorum, uzun süre oturamıyorum. Çok yorulduğumda korkunç bir bel ağrısı oluyor. Hayatımın her alanına sirayet eden ciddi bir arazla yaşamak zorundayım.”