Siyasi İktidardan Fırsat Eşitliği ve Pozitif Ayrımcılığa Liyakatsizlik Ayarı

YKS’de 35 yaş üstü kadın kontenjanından adaylar akademik yeterliliğe sahip olmadan üniversitelere yerleştiriliyor. Söz konusu yerleştirmeler siyasi iktidarın sıklıkla başvurduğu liyakatsizlik yöntemiyle yapılırken, deprem bölgesinden sınava girenlere herhangi bir kontenjan da açılmadı.

BirGün Gazetesi’nden Kayhan Ayhan’ın haberine göre söz konusu “pozitif ayrımcılık” kontenjanıyla ÖSYM’nin paylaştığı verilerde ortaya çıkan yerleştirmelerde, en düşük 511 puanla alım yapan Boğaziçi Üniversitesi’nde Fizik bölümüne 166 puanla, taban puanı 498 olan Kimya bölümüne 166 puanla, 515 taban puana sahip olan Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümüne 195 puanla ODTÜ’de ise 495 taban puanla alım yapan Fizik bölümüne 190 puanla, 488 taban puanla alım yapan İktisat bölümüne de 194 puanla alım yapıldığı belirlendi.

Eğitim-Sen Bolu Şube Başkanı Zehra Kulalı Gezici, kontenjanla ilgili yaptığı açıklamada, “Dezavantajlı kesimlerin öğrenim yaşamı boyunca desteklenmesi ve bu kesimlere pozitif ayrımcılık sağlanması aslında itiraz edilebilecek bir konu değil ancak söz konusu uygulama herhangi bir ön çalışma yapılmadan ve pilot uygulaması sahada gözlenmeden ve ayrıca çıktıları bilimsel olarak değerlendirmeden yaşama geçirildiği için önümüzdeki dönemde ciddi sorunlar üretecektir” ifadeleriyle uygulamaya tepki gösterdi.

 Gezici, “Alan yeterlilik sınavında belirli bir akademik çıktıya göre oluşan puanları ve buralardaki yüzdelik dilimleri yok saydığımızda ve meseleyi sadece bir yükseköğretim programına yerleşmeye indirgediğimizde asıl sorunu gözden kaçırabiliriz. Burada temel mesele adayların bir programa yerleştirilmesinden ziyade o programın gerektirdiği akademik hazır bulunuşluk ve yeterliliklere sahip olup olmamasıdır” diye konuşurken, kadın öğrencilerin yüksek öğrenim görmesinin kesinlikle desteklenmesi gerektiğini de belirtti. 

Kontenjanla ilgili konuşan Eğitim-Sen Kurucu Genel Başkanı Yıldırım Kaya da “AKP eğitimde sapla samanı birbirine karıştırmış. Bir kişi 35 yaşından sonra okumak istiyorsa okumasının önüne engel koymayalım tamam. Ama birini 500 puanla aldığımız yere diğerini 150 puanla alırsak, ikisini de aynı amfide derse sokarsak, bu eğitimde fırsat eşitliği veya adalet olmaz” dedi.