Bugün Yunanistan’ın Ag. Sofias mahallesinde bulunan “AB Vassilopoulos” isimli market, sabah saatlerinde örgütlü bir eylemle anarşistler tarafından kamulaştırıldı, kamulaştırılan marketin bitişiğinde bulunan bir “çifti marketinde” kamulaştırılan yiyecek malzemeleri ücretsiz olarak dağıtıldı. Eylem esnasında bildiriler dağıtılıp kuşlamalar atılırken şu bildiri okundu:
Her şey bize ait çünkü sahip oldukları servet bizden çaldıklarıdır!
Patronların krizinin sonucunda sırtımıza yüklenen fiyat artışları engelleyelim!
Şu anda, toplumun dibinde yaşayan biz ezilenler, ekonomik ve politik seçkinler tarafından benzeri görülmemiş bir saldırı yaşıyoruz. Devlet ve sermaye sürmekte olan derin kapitalist krizin maliyetini yoksullara, işsizlere, güvencesiz çalışanlara, düşük ücretlilere, emeklilere ve göçmenlere yansıtmanın her yolunu arıyor. Bu saldırı, ücretlerin, emekli maaşlarının ve sosyal yardım yapılarının kesilmesiyle, işçilerin işten çıkarılması ve baskılanmasıyla, halk sağlığının, eğitimin, ulaşımın ortadan kaldırılmasıyla, “kalkınmaları” ve kârları için doğanın yağmalanmasıyla yıllardır süregelen bir saldırı. Covid-19’un sağlık krizi bu saldırıyı büyüttü ve artık pandeminin öncelikle bizim sınıfımızdan insanları vurduğu anlaşılıyor. Zenginler daha da zenginleşiyor, yoksullar ve mülksüzler işsizliğin, güvencesiz çalışmanın, işyerinde patron terörünün ve hayat pahalılığının ürkütücü yükselişinin yükü altında inliyor.
Hiçbir yanılsamaya kapılmıyoruz. Temel tüketim malları fiyatlarındaki artış, birdenbire ortaya çıkan, açıklanamayan soyut bir fiyat artışının sonucu değildir. Tam tersine, krizin yükünü ve kayıplarını bize yükleyerek kârlarını empoze etmeye ve güvenceye almaya devam etmek açıkça kapitalist sistemin seçimidir. Mevcut durum, geçtiğimiz onyılın muhtıraları ve uygulama kanunlarıyla bağlantılı, tüm bunlar özelleştirmeler ve artan kamu malları, eğitim, sağlık hizmetleri, barınma, ulaşım, elden çıkarma ve doğanın yok edilmesiyle birlikte yaşadığımız kapitalist yeniden yapılanmanın daha geniş yapbozunun kısmi bir parçasıdır.
Buna şunu da ekleyelim ki, yukarıdakilerin direnişle karşılaşılmadan uygulanabilmesi ve kapitalizmin ekonomik-sosyal-politik bir sistem olarak kesintisiz şekilde varlığını sürdürebilmesinin tek yolu, örgütsüz bir toplum oluşturmaya çalışmaktır. Sınıf bilincinin, dayanışmanın, karşılıklı yardımlaşmanın ve özörgütlenmenin olmadığı bir yamyamlık ve sosyal otomatizm toplumu. Bizim korkmamızı ve dehşete düşmemizi, her isteği yerine getirmemizi istiyorlar; başımız öne eğik, iktidara karşı ekonomik veya siyasi her türlü iddiaya, kolektif eyleme karşı kayıtsız kalmamızı istiyorlar. Uysal ve emirlerine boyun eğen bir toplum, fakir bir adamın komşusuna sırt çevirdiği ve onu sefaletinden sorumlu tuttuğu bir toplum istiyorlar. Devlete ve iktidara karşı sıkılı yumruklarla savaşmaktansa, avuçlarımız açık, her türlü hayırseverliği beklememizi istiyorlar.
Bugünkü eyleme gelirsek, özellikle mevcut durumda, tüketim mallarının fiyatlarındaki sürekli artışlarla süpermarket sahiplerinin ve büyük üreticilerin kartellerinin büyük karlar elde ettiğini vurgulamalı ve eklemeliyiz. Pandemi, işçilerin sırtında karlarını artırmaları için gerçekten bir fırsat oldu, işçileri sağlık koruma önlemleri olmadan, Pazar günleri bile izinli fazla mesai ile çalıştırdı. Kapitalizm insanileşmiyor, mevcut sistemin bize garanti ettiği tek şey yoksulluk, gaddarlık, sefalet, savaşlar, sömürü ve ölüm.
Tüm bunlara, yaşamlarımızın ve doğanın talan edilmesine karşı sahip olduğumuz tek şey birbirimiziz. Efendilere karşı koymak ve ortak zalimlerimize ve sömürücülerimize karşı onurlu bir şekilde savaşmak istiyorsak, toplumun en altındakiler olarak dayanışma ve karşılıklı yardımlaşma tek yolumuzdur. Köleliğin, sınıfsal ve toplumsal dayanışma alanlarında militan özörgütlenme, devlet ve sermayenin yaşamlarımıza yönelik her türlü sömürü ve baskısına karşı kolektif direniş!
Yaşamlarımızı ve ürettiğimiz serveti kendi ellerimize alalım.
İhtiyaçlarımız onların karlarından önemli!
Toplu kamulaştırmalar, grevler, karşılıklı yardımlaşma yapıları, çatışmalar, işgaller ile devlet ve kapitalizm karşıtı sınıfsal ve toplumsal mücadele.
Direniş – Özörgütlenme – Dayanışma – Karşılıklı Yardımlaşma
Eşitliğin, dayanışmanın, özgürlüğün dünyası için
Anarşistler