Cumartesi Anneleri’nin buluşmasının 700. haftasında polis saldırısıyla gözaltına alınan 46 kayıp yakını ve eylemci gözaltına alınmıştı. Haklarında açılan davanın 4. duruşması bugün Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde görüldü. “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet” iddiasıyla yargılanan 46 kişiyle dayanışmak için çok sayıda örgüt ve sendika da davanın takipçisi oldu. Dava gelişmelerini Yol TV Muhabiri Özge Doğan aktardı.
“Sevdiklerimizi aramaktan vazgeçmeyeceğiz”
Duruşma öncesi Cumartesi Anneleri ve İnsan Hakları Derneği’nin çağrısıyla adliye önünde yapılan basın açıklamasını Fehmi Tosun’un kızı ve davanın da yargılanan isimlerinden Besna Tosun okudu. “Anayasa hala yürürlükte mi?” sorusuyla başlayan açıklamada Türkiye’nin anayasasız bırakıldığı, anayasanın yalnızca iktidarın ‘izin verdiği’ ölçüde uygulandığı vurgulandı. Cumartesi Anneleri’nin adalet mücadelesinin süreceği “Bizi korkutamazsınız, kaybedilen sevdiklerimizi aramaktan vazgeçmeyeceğiz” sözleriyle ifade edildi.
“Bunu hangi anne anlatabilir?”
Kayıp yakınları adına konuşan Murat Yıldız’ın annesi Hanife Yıldız ise 95 yılında oğlunun gözaltında kaybolduğu süreci kısaca özetleyerek, “Biz kayıplarımızın akıbetini öğrenmek istedik ve bunları yaşadık. Bunu hangi anne anlatabilir?” dedi ve konuşmasını gözyaşlarıyla tamamladı.
İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan ise Cumartesi Anneleri’nin yıllarca eylem yaptığı Galatasaray Meydanı’ndan vazgeçmeyeceklerini söyleyerek sözlerine başladı. “Asıl davacı biziz” diyen Türkdoğan, iktidara “Annelerin hakikat ve adalet arayışına hürmet edin, annelere bu acıyı yaşatmayın” çağrısı yaptı.
Duruşma Gelişmeleri
Basın açıklamasının ardından duruşmaya geçildi.
Duruşmada yargılanan isimlerinin yoklaması yapıldıktan sonra ilk söz hakkı başka bir davadan tutuklu yargılanan Volkan Uyar’a verildi. Uyar, 700. hafta eyleminde yaşadıklarını şöyle özetledi; “Kayıp yakınlarıyla dayanışmak için oradaydım. Orantısız bir polis şiddetiyle karşı karşıya kaldık. İnsanları yerlerde sürüklediler. Benim de kaburgam çatladı.”
Gözaltında kaybedilen Rıdvan Karakoç’un kardeşi Hasan Karakoç, abisinin kaybediliş sürecini kısaca özetleyerek adaletin sağlanması için ilgili kurumların gerekli adımları atmadığını belirtti ve şöyle devam etti: “Biz kayıp yakınları devletin tüm kapıları bize kapatıldığı için Galatasaray’a çıkmak zorunda kaldık. Ben ve ailem ne istiyoruz? Etkin bir soruşturma yapılsın, ağabeyimin başına gelenler tam olarak açıklansın. Ağabeyimi işkence ile öldürüp kaybedenler yargılanarak hak ettikleri cezayı alsın istiyoruz”. Karakoç, Cumartesi Anneleri’nin daha önce 699 hafta boyunca eylem yaptığını hatırlatarak “699 hafta suç sayılmayan şey nasıl 700. haftada suç sayıldı?” diye sordu.
Avukat Öztürk Türkdoğan, Cumartesi Anneleri eyleminin Türkiye’nin en uzun soluklu hak arama mücadelelerinden olduğunu ifade etti. Türkdoğan, Erdoğan’ın Başbakan olduğu dönemde Cumartesi Anneleri ile görüştüğünü, bu mücadeleyi desteklediğini belirttiğini mahkeme heyetine hatırlattı. 2011 yılında dönemin Başbakanı olan Erdoğan, Cumartesi Anneler mücadelesinin simge isimlerinden Berfo Ana ile görüşmüş, oğlu Cemil Kırbayır’ın kemiklerini arayan Berfo Ana’ya Kırbayır’ın bulunacağı sözünü vermişti.
Duruşma salonunda söz alarak konuşan yargılanan isimlerin hemen hemen hepsi, demokratik haklarını kullanarak eyleme katıldıklarını ancak polisin orantısız şiddetine maruz kaldıklarını belirterek suçlamaları reddetti.
Yargılanan tüm isimlerin savunmasının tamamlanmaması nedeniyle bir sonraki duruşma 21 Eylül 13:30’a ertelendi.
Kaynak: Yol TV